Bitlis Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Medeni Avcil, bu yıl hasadı yapılan 2 bin 500-3 bin ton kadar baldan yaklaşık 50 milyon TL gelir elde edileceğini söyledi.

Bitlis genelinde geniş ve zengin bitki örtüsüne sahip yaylalarda arıcılık yapan arıcılar, bal hasadına başladı.

Bitki çeşitliliği bakımından zengin ve bin civarında endemik bitki türüne sahip olan Bitlis ve yaylalarında arıcılık yapan arıcıların zorlu hasat mesaisi başladı. Arıları ile birlikte yılın büyük bir bölümünü yaylalarda geçiren Bitlisli arıcılar, sıcak havaların etkisini sürdürdüğü şu günlerde taktıkları maskeler ve arıları kovanlardan uzaklaştırmak için duman çıkaran körük yardımıyla hasat yapıyor.

Ağustos ve Eylül ayının başlarında normal petek ballarının Ekim ve Kasım aylarında ise kara kovan ballarının hasadının yapıldığını ifade eden Bitlis Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Medeni Avcil, bu yıl yüzde 50 ürün kaybı olduğunu söyledi. Avcil, Bitlis’in yaklaşık 200 bin yakın arılı kovan varlığının olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Nemrut dağı eteklerinde yüzlerce endemik ve tıbbi bitkinin mevcut olduğu doğal bir ortamda arıcılık yapmaktayız. 2020 yılı hasat dönemini başlattık. Bu yıl geçmiş yıllarla kıyaslandığında yaklaşık olarak yüzde 50 ürün kaybı yaşanmaktadır. Yine de Bitlis’in çeşitli lokasyonlarında bu yıl diğer bölgelere oranla daha iyi olan bölgelerimiz var. Nemrut dağı ve çevresi bu bölgelerden birisidir. Bitlis’te yaklaşık bin civarında aile geçimi arıcılık sektöründen sağlamaktadır. Yaklaşık 10 bin kişilik bir nüfusta yine geçimini bu sektörden sağlamaktadır. Bitlis balı Türkiye’deki diğer emsallerinde üstün özelliklere sahiptir. Bununda nedeni yüksek yaylalarda üretiliyor olmasıdır. Şu an biz 2 bin rakımlı Nemrut dağının eteğindeyiz. Ayrıca bal üretimindeki bitkisel kaynaklar daha çok tıbbi ve endemik bitkilerdir. Ağırlıklı olarak kekik, geven, meyremhor, nane, pıtrak gibi benzeri bitki türleri bulunduğumuz yerde mevcuttur. Bu sebeple de bu lokasyonda üretilen balında kaliteli olduğunu söyleyebiliriz. Kara kovan balımızda binlerce yıl önce yapılan bir üretim faaliyetidir. Günümüzde bunlar birazda modernize edilmiştir. Ancak bunun hasat dönemi Ekim ve Kasım aylarında yapılmaktadır. O zamana kadar kuluçka faaliyetleri devam ettiğinden bu faaliyetlerin bitmesini bir miktar havaların soğumasını beklemekteyiz. Bu söylediğim tarihlerde kara kovan balının hasadına başlayacağız. İlimizde bin aile arıcılık yapmaktadır. Yaklaşık olarak 150 ile 200 bin civarında arılık kovan varlığına sahibiz. Bunun yanında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden bu bölgelere gelip konaklayan ve arıcılık yapan arkadaşlarımız da var. Bunlarla birlikte Bitlis’te 2 bin 500, 3 bin ton bal ve diğer arı ürünleri elde edilmektedir. Bununda ülkemiz ve ilimiz ekonomisine sağladığı katkı yaklaşık olarak 50-60 milyon TL’dir” diye konuştu.